-
1 biliş
1) зна́ние, позна́ние, компете́нтность, эруди́рованность2) знако́мыйbiliş çıkmak — оказа́ться [ра́нее] знако́мым
См. также в других словарях:
biliş çıkmak — tanımak, önceden tanış olmak Hiç kimse bu kara yağız garip yiğide biliş çıkmadı. K. Tahir … Çağatay Osmanlı Sözlük
biliş — is., ruh b. 1) Canlının, bir nesne veya olayın varlığına ilişkin bilgili ve bilinçli duruma gelmesi, vukuf Eyfel in büyük bir kule olduğunu bilmek cinsinden bir biliş... M. Ş. Esendal 2) hlk. Bildik, tanıdık, dost Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük